25 Ocak 2010 Pazartesi

Elma Şekeri


Ne kadar da zor aslında yemesi tüm cazibesine rağmen. Bulmak mesele zaten, arayıp bulunan bir şey değil tamamen tesadüf karşılaşmak. Sonra almak veya almamak teredüttü. "Alsam napıcam ama çok da güzel bak ne zamandır da görmemiştim yeniden bi şans? Yok yok bu yaşta çok sert olur artık dişime göre bir şey hem zararlı değil mi ki bundaki boya? Noluyoruz yahu öldük mü hala genciz hala eğlenceliyiz bak içimizdeki çocuk kıpır kıpır (peh). Madem beraberiz gel bir fotoğraf çektirelim de eşe dosta gösterelim olan olmayan belli olsun." Ulan ne metaformuş beni benden aldı, şeker işte, yedim bitti zaten...

21 Ocak 2010 Perşembe

Deja Entendu


Fransızca'da "daha önceden duyuldu" manasına gelen bu kalıp, deja vu gibi bir yanılsamadır. Kişinin yeni işittiği bir şeyi daha önce de işittiği duygusuna kapılmasıdır kısaca. Bu hafızadaki bir çarpıtmadan ya da yanlış tanımlamadan kaynakladır.

Yani bu sitede gördükleriniz veya okuduklarınız belki "deja entendu", belki de "de get la"

20 Ocak 2010 Çarşamba

Blogdaki İlk Gün

Internet Explorer ımın sık kullanılanlar sekmesideki "Bloglar" kısmı, "Filmler" den daha uzun olunca ya film çekmemin ya da blog açmamın zamanı geldi dedim. Aslında bu bir yalan, hiç böyle olmadı. Bir kelimeye 8 dakikalık şarkı yazan popçu misali arkadaşımdan bohemyak kelimesi geldi ve ısrarla bana blog açmamı söyleyince yatırımcı-müteşebbüs yanım bu alandaki eksikliği fırsata dönüştür, şimdi hazır buralar dutlukken aç bi blog dedi.
Hadi o zaman...